
ÇOK SORULAN SORU, BAŞARININ SIRRI NEDİR ?
Pandemi sonrası etkinlikler yavaş yavaş canlanmaya başladı.
Pandemiyi ben fırsata çevirip iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum.
Pandemi dolayısıyla bir anda hayat durdu, hiç bir şey yapamaz duruma geldik. İkinci haftadan sonra iyice sıkılmaya başladım. İlla bir şeyler yapmalıydım, bir gün ne yapabilirim diye düşünürken aklıma bir fikir geldi, kültürümüze faydalı olmak illa sahada aktif olmakla olmaz, hiç olmazsa gazetelere Ebru sanatı ile ilgili yazı göndereyim, böylelikle insanlar bir şekilde okuyarak bilgi sahibi olurlar, dolayısıyla bu şekilde de kültürümüzü tanıtmış olurum. ...
Almanyada yayımlanan bir kaç gazeteye yazı gönderdim bazıları yayınladılar. Yine bir gazete için yazı hazırlarken yazı uzadı uzadı, gazete yazısı olmaktan çıktı, bu yazıyı devam yazıp kitaba Uyarlamaya başladım, ve bu şekilde ilk kitap taslağını yazmış oldum.
Kitap yazmak kolay değildi, önce bir taslak olarak hazırladım , bir kaç tanıdıklarıma gösterdim onlardan aldığım yardımlarla tekrar düzenledim.
İlk olarak ney'e niyet Ebruya kısmet olarak tasarlanmıştım, yazı çok uzun olunca bunu iki kitap olarak ayırdım.
Nihayet otobiyografi olarak ilk KÖYÜMDEN GURBETTE isimli kitabımı yayınladım.
Artık ikinci bölümünü Ney'e niyet Ebruya kısmet olarak kitap haline getirdim.
Daha sonra roman olarak ikinci kitabım "AYŞE’NİN ALMANYA YOLCULUĞU " kitabımı yayınladım. Okuyuculardan ve danıştıklarımdan aldığım her eleştiri ve değerlenlemdirme benim için çok kıymetliydi en ufak dahi olsa bir bilgiyi değerlendirerek hatalarımı düzeltmeye çalıştım.
Hayat her zaman okulda, üniversitede öğrenilmiyor. Bazen hayatı yaşayarak öğreniyorsun. Deneme yanılma usulü ile belli bir noktaya gelebiliyorsun.
Başarıyı yakalamak için çok çalışmak, çok gayret etmek usanmadan yılmadan başladığın bir işi bitirmek için çabalamak lazım.
Birde insan kendine bir hedef koymalı.
Ben bu ameli ne için yapıyorum. İnsan yaptığı işleri ya para kazanmak için yapar veya şan şöhret kazanmak için.
Birde amacı insanlara faydalı olmak insanlığın yararına bir şeyler yapabilmek. Kültürümüze, memleketimize faydalı olmak için yapılan gayretler vardır. Bir hadiste " insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. " Bu hadis beni çok etkilemişti, insanlara faydalı olmak.....
Bir şey yaptığında insanlar sana öyle bir taltif ederler, bir anda kendini bu taltif yeline kaptırıp, eğer kendini kontrol edemezsen bu sefer nefsin havalara kalkar ben neymişim demeye başlarsın, bir zaman sonra zirveden aşağılara doğru inmeye başladığında bu seferde kendini bir boşlukta hissetmeye başlarsın. Nefis o zirvede devamlı kalmak ister.
Katıldığım etkinliklerde o kadar güzel ve nefse hoş gelecek sözler ediyorlar ki; sen çok büyük iş yapıyorsun, Almanya gibi yerde geleneksel sanatımızı yaşatıyorsun, sen bunu nasıl başarıyorsun helal olsun sana, bu yaşta çalışıyorsun, harika işler çıkarıyorsun gibi...
Bir gün kendime söyle seslendim. Orhan dikkat et, bu söylenen güzel dilekler hepsi ebru teknesinin başında kalsın, sakın bunlardan hiç birini yanına alma senin bir amacın var. Bu güzel sözlere kapılırsan her şeyini kaybedersin ve yaptığın amelin hiç bir işe yaramaz ve yarı yolda kalırsın, başarısız olur amacına ulaşamazsın.
Evet güzel dilek ve tebrikleri kabul ediyorum, ama yanıma almıyorum. Böylece kim ne derse desin ben hedefime ulaşmak için çizdiğim yolumda devam ediyorum.
Bu sayede avrupanin bir çok kentinde ve neredeyse Almanya'da Münih'ten - Hamburg'a kadar uzak yakın demeden kültürümüzü tanıtmak için koşturdum, çağrılan her yere imkanlar dahilinde gittim. Bu koşturmacalar bana yorgunluk vermedi, bilakis insanların bilhassa gençlerin mutluluğunu gördüğümde bende mutlu oluyor ve günün bütün yorgunluğu gidiyordu.
Yani şan şöhret için yapılan işlerde ya çok zirvelere çıkarsın veya umduğun şöhreti yakalayamaz iştahın kaçar bırakırsın.
Amaç Para kazanmak için olursa, bir zaman sonra ya çok para kazanırsın veya yeteri kadar kazanamazsın bırakırsın.
Başarımın en büyük sırrı burada yatıyor.
Orhan ERDOĞAN