
Bu gün Almanyanin BAYERN eyaletinin, Münih şehri yakınlarında bulunan WEİLHEİM şehrinde Türk günü etkinliğine EBRU SANATINI tanıtımı adına katıldım.
Weilheim Türk Veliler Derneği Başkanı değerli Dengi Tokmak hanımı ve arkadaşlarını tebrik ediyorum. Çok güzel organize yapılmış bir etkinlikti.
Festival alanı weilheim'in en işlek meydanı olması ve herkese açık olması, Alman yabancı herkesin uğradığı bir alandı.
Festivalde yeme içme, müzik yanında, bana ayrılan Ebru standımıza yediden yetmişe büyük küçük onlarca alman ve yabancı uğradı.
Ziyaretçilerin her biri Ebru sanatının yapılışını izleyip yaptığım Ebruyu kağıda aldıktan sonra gözlerine inanamadı. Bir çokları bu sanatı sen mi buldun? Ben ilk defa görüyorum diyerek hayranliklarini dile getiriyorlardı.
Bende bu sanat altı yüzyıldır Türklerin icra ettiği geleneksel bir sanat dediğimde aldığım cevap ; ya öylemi, ben ilk defa görüyorum. Çok güzel harika bir sanat diyerek hayranlıklarını dile getiriyorlardı.
Ben geliş gidiş bin kilometre arabamla yol yaptım. Bu atmosferi gördüğümde bütün yorgunluğumu unutuyorum.
Böyle organizasyonların çoğalması lazım. Buna benzer festivalleri sadece döner, kebap satılan yerler değil, kültürümüzün tanıtılması için çok büyük fırsat olduğunu görüyorum.
Böyle etkinlikleri düzenleyenler sadece para kazanmak için değil, kültürümüzün tanıtılması için de çok büyük fırsat olduğunun bilincinde olunmasını isterim.
Maalesef öyle yöneticilerimiz var ki , etkinliklerde maddi getirisi olmayan ama kültürümüzü yansıtan sanatsal faaliyetleri kendilerine yük olarak görüyorlar.
Bu çok yanlış düşünceden bir an önce vazgeçerek kültürümüzü tanıtmak için bir fırsat olarak görmelerini isterim.
Şunu unutmayalım, biz Türkler olarak artık Almanya'da geçici değil kalıcıyız.
Alman komşularımızın bizleri hala birinci kuşağın yardımcı işçi olarak geldikleri günkü gibi görmesini istemiyorsak kültürümüzü tanıtmalı ve bizimde böyle zengin kültürümüzün olduğunu göstermeliyiz. O günün şartları o insanlar bir taraftan çalışıp bir taraftan para kazandı. Bir taraftan da Alman ekonomisinin kalkınması için yardımcı oldu.
Almanya'da kendi kültürümüzü tanıtmak kendi kültürmüzü yaşatmak aynı zamanda bulunduğumuz ülkenin kültürüne zenginlik katmaktır.
Tabelasında Kültür Derneği yazıp içerisinde kültür olarak döner ve kebap gibi yiyecek yada içeceklerden başka bir şey bulunmayan derneklerin o tabelalarını hakkını vermelerini umut ediyorum.
Eğitime ve kültürüne sahip çıkıp yaşatmak o milletin medeniyet seviyesini de gösterir .
Bir daha Dengi hanıma ve arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Böyle küçük yerleşim yerlerinde de kültürel faaliyetlerin tanıtım açısından çok önemli olduğunu bugün bir kez daha gördüm ve şiddetle tavsiye ediyorum.
Umarım böyle organizasyonu yapanlar, para kazanma amacının yanında kültürümüzü tanıtma faaliyetlerine de yer verirler .
Orhan Erdoğan